Dizi Arşivi

Sadece dış görünüşleri benzeyen ikiz kardeşler, kendi iç çatışmalarıyla boğuşurken kimliklerini değiştirir. Bu beklenmedik değişim, onları hem aşkı hem de hayatı yeniden keşfedecekleri bir yolculuğa sürükler.

Gururlu ve hırslı bir mirasçı, gastronomi dünyasının zirvesine ulaşmaya kararlıdır. Ancak yolu, mütevazı ama inatçı bir şefle kesişir. Genç şefin şaşırtıcı tarifleri yalnızca damağını değil, kalbini de etkiler — bu beklenmedik karşılaşma, lezzetle harmanlanmış bir aşka dönüşür.

Cinayete kurban giden amcasını keşfetmesinin üzerinden on yıl geçen Ena, Dedektif Hansaem ile birlikte, her biri tuhaf yapboz parçalarıyla bağlantılı benzer cinayetleri durdurmak için iş birliği yapmak zorundadır.

Uzun zamandır kayıp olan bir varis, hafızasını yitirmiş şekilde geri döner. Aşk ve kuşku iç içe geçerken, herkesin aklında tek bir soru vardır: Geri dönen gerçekten Hongrang mı, yoksa aile bağlarını ve kalpleri altüst eden bir yabancı mı?

İçine kapanık ama yetenekli bir öğrenci, beklenmedik dostlarının yardımıyla zorbalara ve şiddet dolu düşmanlara karşı koyar — fakat içinde bulunduğu dünyanın ne denli tehlikeli hâle geleceğinden habersizdir.

Bir suç profili uzmanı, adalet arayışına dair inandığı her şeyi sorgulamaya başlar — çünkü kızı, bir cinayet vakasıyla ilişkilendirilmiştir.

Bu romantik dramada, çelişen arzular ve önerilen bir evliliğe karşı çıkan engeller ön plandadır. Zengin bir varis olan Lee Do-han, tanınmamış bir aktris olan Na A-jeong’a sahte bir evlilik teklif eder. Do-han’ın eşcinselliğine rağmen, A-jeong bu fırsatı kaçırmaz. Ancak Do-han’ın hırslı küçük kardeşi Lee Ji-han, bu ilişkiye engel olmak için araya girer. Ji-han, sahte evliliğin gerçekleşmesini izlemeye dayanamaz ve olaylar karmaşık bir hal alır.

10 yıl boyunca Amerika’da yaşayan Hu-young, Kore’ye döner ve bir kafede tesadüfen ilk aşkı Hong-ju ile karşılaşır. Tıpkı Peter Pan’ın Wendy’nin odasındaki pencereye denk gelmesi ya da prensin, tesadüfen Sindirella’nın cam ayakkabısını bulması gibi. Geçen 10 yılda hiçbir şey değişmemiş gibi, Hu-young yalnızca Hong-ju’nun yanında yine sakarlaşıverir. İlk aşkı Hong-ju ile 19 yaşında tanıştığı günlere geri dönmüş gibidir. Biraz solgunlaşan Hu-young ve Hong-ju’nun günleri, yeniden canlı gökkuşağı renklerine bürünmeye başlar.

İnsan olmak için insan enerjisi toplayan bir dokuz kuyruklu bir tilkinin etrafında dönmektedir. Shin Woo-Yeo (Jang Ki-Yong) insan olmak için insan enerjisini bir boncukta toplamaktadır ve yakın bir zamanda insan olmayı beklemektedir. Bir gün, Shin Woo-Yeo’nun boncuğunu bir insan olan Lee Dam (Hyeri) yanlışlıkla yutar. Boncuk, bir insanın içinde 1 yıldan fazla kalamaz. Eğer kalırsa boncuk o kişinin içinde kırılacaktır ve Lee Dam’ın ölmesine neden olacaktır. Shin Woo-Yeo da bir insan olma şansını kaybedecektir. Shin Woo-Yeo ve Lee Dam bu duruma bir çözüm aramaya başlar. Çok geçmeden aralarında romantik bir ilişki başlar.

Zorlu bir eğitim ortamına rağmen, amigo takımı hem öğrenciler hem de kendileri için güçlü kalmak zorundadır.