Dizi Arşivi

Ryu Seon Jae, yıldızlığın gösterişli dünyasında üst düzey bir ünlü olarak parlıyor ve çıkışından bu yana tüm ilgi odağı oluyor. Kusursuz bir yaşam görünümüne rağmen eğlence sektörünün zorlu doğası onu tamamen bitkin bırakmıştır. Ateşli bir hayran olan Im Sol, Ryu Seon Jae'ye karşı sevgi dolu bir aşk besliyor. Çocukluğunda geçirdiği bir kaza onun hayallerini raydan çıkarmıştır, ancak Ryu Seon Jae'nin radyodaki müziğinde bulduğu teselli onu sarsılmaz bir hayrana dönüştürmüştür. Ryu Seon Jae'nin trajik ölümüyle ilgili son dakika haberiyle sarsılan Im Sol, kaderinin mucizevi bir cilvesiyle karşılaştığında hikaye dokunaklı bir hal alır. 15 yıl geçmişe giden kız, 19 yaşındaki lise halindeki Ryu Seon Jae ile yüzleşir. Im Sol, yaklaşan trajediyi önlemek için sarsılmaz bir kararlılıkla, geleceğinin gidişatını değiştirmenin zorlu mücadelesiyle boğuşuyor.

Gizemli bir uçak kazası soruşturmasına karışan ve daha sonra ülkede yapılan yolsuzluklar hakkında bilgi toplamaya başlayan sıradan bir adamın (Lee Seung-Gi) etrafında dönmektedir.

A criminal profiler begins questioning everything he’s ever believed about seeking justice after learning his daughter is linked to a murder case.

Acımasız bir iblis, taş kalpli zengin bir kadınla yaptığı anlaşmanın ardından güçlerini kaybeder. Ancak yitirdiği becerilerinin ve kalbinin anahtarı bu kadında olabilir.

Dizi, insan olmak için insan enerjisi toplayan bir dokuz kuyruklu bir tilkinin etrafında dönmektedir. Shin Woo-Yeo (Jang Ki-Yong) insan olmak için insan enerjisini bir boncukta toplamaktadır ve yakın bir zamanda insan olmayı beklemektedir. Bir gün, Shin Woo-Yeo’nun boncuğunu bir insan olan Lee Dam (Hyeri) yanlışlıkla yutar. Boncuk, bir insanın içinde 1 yıldan fazla kalamaz. Eğer kalırsa boncuk o kişinin içinde kırılacaktır ve Lee Dam’ın ölmesine neden olacaktır. Shin Woo-Yeo da bir insan olma şansını kaybedecektir. Shin Woo-Yeo ve Lee Dam bu duruma bir çözüm aramaya başlar. Çok geçmeden aralarında romantik bir ilişki başlar.

Zorlu bir eğitim ortamına rağmen, amigo takımı hem öğrenciler hem de kendileri için güçlü kalmak zorundadır.

10 yıl boyunca Amerika’da yaşayan Hu-young, Kore’ye döner ve bir kafede tesadüfen ilk aşkı Hong-ju ile karşılaşır. Tıpkı Peter Pan’ın Wendy’nin odasındaki pencereye denk gelmesi ya da prensin, tesadüfen Sindirella’nın cam ayakkabısını bulması gibi. Geçen 10 yılda hiçbir şey değişmemiş gibi, Hu-young yalnızca Hong-ju’nun yanında yine sakarlaşıverir. İlk aşkı Hong-ju ile 19 yaşında tanıştığı günlere geri dönmüş gibidir. Biraz solgunlaşan Hu-young ve Hong-ju’nun günleri, yeniden canlı gökkuşağı renklerine bürünmeye başlar.

Dizi, zengin bir ailenin oğlu (Sung Hoon) ile hayatında daha önce hiç sevgilisi olmayan bir kızın (Song Ji-Eun) arasındaki romantik ilişkiyi anlatılmaktadır.

Bu romantik dramada, çelişen arzular ve önerilen bir evliliğe karşı çıkan engeller ön plandadır. Zengin bir varis olan Lee Do-han, tanınmamış bir aktris olan Na A-jeong’a sahte bir evlilik teklif eder. Do-han’ın eşcinselliğine rağmen, A-jeong bu fırsatı kaçırmaz. Ancak Do-han’ın hırslı küçük kardeşi Lee Ji-han, bu ilişkiye engel olmak için araya girer. Ji-han, sahte evliliğin gerçekleşmesini izlemeye dayanamaz ve olaylar karmaşık bir hal alır.